0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Çoğu kadının Türkiye’de yaşadığı en büyük problemlerden biri, cinselliğini ve kadınlığını bastırmak ve gizlemek zorunda hissetmek. Kendi anneleri öyle büyüttü ya da kocaları dışardaki kadınlara bakıyor diye kendi kız çocuklarını da muhafazakar büyüten, cinselliği, erkekleri, aşkı ayıp ve günah gösteren yüzlerce kadın var Türkiye’de. Aşk, sevgi ve paylaşımı bilmeyen ve erkeği sadece toplum içinde yanında gösterme zorunluluğu ile evlenen ya da kendi ailesinden kaçmak için evlenen… Bir sürü böyle kadın ve anne var ve kız çocuklarının da hayatını hapishaneye çeviren, ne zaman kadınlık veya cinsellik yaşasalar başlarında gardiyan ve yargıç kesilen kadınlar… Bu kadınlar sevilmemiş, bu kadınlar mutsuz ve hayata sinirli, öfkeli. kendi kurdukları hapishane var zihinlerinde, anneleri babaları ölmüş olsa bile hala aman millet ne der, aman boşanırsam konu komşu ne der, aman bu yaşta sevgilim olursa millet ne der, ne der…

Hep bu baskı ve korkularla yaşayan ve gergin, mutsuz kadınlar, bunlar çevrelerinde aşk yaşayan, mutlu çiftleri gördüklerinde de sinirlenir ve öfkelenir. İçten içe yaşamak isterler ama yaşatmaz içlerindeki mahkeme. cinselliği doğal bir şey olarak değil de kadının kendini erkeğe kullandırdığı ve sadece acı çektiği ve zevk almadığı bir şey olarak beyinlerine kodlamışlardır. Ödleri kopar cinselliği yaşamaktan veya hayattan keyif amaktan. Bir çikolata yemek, eğlenmek, parfüm sıkmak, saçmalamak, aşık olmak… hepsi onlar için korkunç ve günahtır. asla imajlarını lekeletmek istemezler, her zaman en namuslu, en iyi, en temiz onlardır. Eleştiri ve kusur kabul etmezler ve kendilerini sevmedikleri için etraflarını da sevmezler. Kızlarını da kendileri gibi yapmak isterler ve hayatı zindan ederler.