29 Eylül 2024 Pazar
Küçük kızda, küçük prens gibi yalnızdır… Annesinin sıkı otoritesi altında kaliteli bir okula girmek için çalışmaktadır. Yaşlı komşusuyla tanışır bu arada. Yaşlı adam ona küçük prensin anlatıldığı sayfalar gönderir; uçak yaparak, penceresinden… Bir gün ihtiyarın bahçesinde buluşurlar. Yaşlı adam ona küçük prensin hikayesini anlatır. Geç saatlere kadar beraber zaman geçirirler ve ilerleyen saatlerde teleskopla gökyüzündeki yıldızlara bakarlar. Birden saatinin alarmı çalar ve kız, kaçarcasına eve koşar. Annesi kızının arkadaş edinmesini istememektedir. Kız buna rağmen gizli gizli küçük prensin hikâyesini okur ve ihtiyarla buluşur.
Sahneye küçük prens ve kral girer; kral oldukça otoriter ve buyruklar vermeyi seven biridir. Prense, oturmanı emrediyorum; kalkmanı emrediyorum gibi buyruklar verir. Prens oradan ayrılır… Bu defa bir narsistle konuşur; narsist ona, bana hayran olduğunu söyler misin der. Küçük prens söyle ve oradan ayrılır.
Küçük kız, yaşlı adamladır…
Beraber uçurtma uçurmaktadırlar. Yaşlı adama; büyüklerin tuhaf olduğunu ve büyümek istemediğini söyler. Küçük prens Afrika’ya gitmiştir ve bir yılanla karşılaşır; yılan ona, günün birinde gezegenini özlerse ona yardımcı olabileceğini söyler. Oradan da ayrılır ve küçük bir tilkiyle karşılaşır. Onunla oynamak ister ama tilki kabul etmez. Sonunda anlaşırlar; tilki ona, en iyi yüreğiyle görebilir insan gözleriyle göremez der ve tilki ona arkadaş olur beraber yollara düşerler. Bu arada küçük kız, ağacın dalına takılan uçurtmayı indirmek için ağaca çıkar ama uçurtma kurtulurken o yere düşer. Artık küçük kızın hayatı yaşlı adamın bahçesinde geçmektedir. Annesi gidince bahçeye gider ve o gelene kadar orada zaman geçirir. Ödevlerini ihmal etmektedir.
İhtiyarla kız konuşmaktadırlar; yaşlı adam gitmek istediğini söyleyince, benim sana ihtiyacım var gitme der hüzünle kız. Beraber arabaya binerler. Külüstür eski bir arabadır bu. Yaşlı adam arabayı kullanırken küçük kız kelebekleri seyretmektedir. Peşlerine bir polis düşer ve arabaya yaklaşarak kenara çekmelerini söyler. Polis ihtiyarı azarlayarak bu külüstürle yola çıkmaması gerektiğini söyler ve kızın annesini çağırır. Annesi, öfkeyle kızı eve gönderir. İhtiyar adamla ve polisle konuşur. Eve gelir, kızını azarlar. Kız ise kendisini önemsemediğini söyler. Annesi de önemsiyorum diye cevap verir. Annesi küçük prens hikayesini bulur ve kızdan alır. Çalışmalarını sürdürmesini ister ve eski düzene geri dönerler çünkü okulun sınavına az kalmıştır. Rutinlerine geri dönerler… Kız artık ihtiyarla görüşmemektedir. Bir sabah kalktığında masanın üzerinde bir mikrofon, üzerinde mum olan küçük bir kek ve bir kutu vardır. Kutuyu açar ve babasının her zamanki hediyesiyle karşılaşır.
Uçak bozulmuştur ve bir kuyu aramaya karar verirler. Çölü güzel kılan su kuyusudur der prens. Kuyuyu bulurlar ve su içerler. Küçük prens; sizin insanlarınız aradıkları şeyi güllerde bulamıyorlar ama bir gülde ve bir yudum suda bulabilirler, der.
Küçük kız, ihtiyarın yanına gider ve bir kuyu bulmaları gerektiğini söyler. Uçağı tamir etmeliyiz der ama ihtiyar sana hikayenin sonunu anlatmalıyım der. Uçağımı tamir ettiğimi anlayan prens, bana; bugün bende eve dönüyorum dedi. Ve gülümsedi ayrıca bana bir hediye verdi; gece gökyüzüne baktığın zaman, yıldızlar benim gibi gülecekler dedi. Oysa ihtiyarın gençliği gitmek isteyen prensi göndermek istememektedir. Buna rağmen prens gider…
Küçük kız, evde temizlik yapar, yaz tatilinin son günü gelmiştir. Yaşlı adam, kaza geçirir. Küçük kızda arkasından gider. Ve sonra eve döner. Kız; odasındadır ve gizlice kaçma planları yapmaktadır. Gidip küçük prensi bulmaktır amacı. Pencereden çıkar ve su borusundan inerken yere düşer. Kalkar ve ihtiyarın bahçesine gider. Uçağa gider. Biner ve uçurmaya çalışır. Kaskı giyer ve uçağı çalıştırır. Uçağı çalıştırmasıyla beraber gramofonda çalmaya başalar.
Kız, elinden geldiği kadar uçağı kontrol etmeye çalışsa da birkaç yere çarpar. Buna rağmen sonunda uçmayı başarır. Hızla gökyüzüne doğru uçmaya başlar. Bir nesne görür ve içinden geçer. Bir şehre gelir ve uygun bir yere iner ama aslında bir otobüsün üstüne inmiştir. Polis gelir, kıza bir ceza listesi çıkarır. Ve onu tutuklamaya karar verir ama kız kaçar… Kılık değiştirerek büyük bir binaya girer. Polisin, narsist adamı temsil ettiğini anlar, şi,mdide asansöre binmiştir ve asansördeki adamda kraldır. Terasa çıkmak ister ve kral asansörcüden ayırdım ister. Oda teras düğmesine çıkar. Birini görür ve prens olduğunu anlar ama prens büyümüştür zaten geldiği bu tuhaf yerdeki herkes bir yetişkindir ve hiç çocuk yoktur.
Prens, yardımcı olacağını düşündüğü birine götürür kızı ama adam onu hapseder ve bileklerinden bağlar. Küçük kızı büyütmeye çalışmaktadır. Bu maceralar sırasında tilki hep küçük kızın yanındadır ve kötü adam onu da çöp tenekesine atmıştır. Kızı hapsedince kutuyu devirir ve çıkar. Gidip kızın bileklerindeki kilidi açar ve kurtarır. Gidip bir köşeye gizlenirler.
Birden ortam değişir ve büyük, kötü adamlar odaya dolmuştur. Başları olan kötü adam, tüm yıldızları bir fanusa hapsetmiştir. Onları enerji olarak kullanmaktadır. Kötü adam, kızı tekrar hapsedildiği yere göndermek ister ama prens onu kurtarır. Uçağın olduğu yere tırmanmaya başlarlar. Uçağa ulaşırlar. Kız, yerden bir kılıç alır ve uçağın kanadından fanusa doğru zıplar. Fanusu, kılıçla parçalar ve artık tüm yıldızlar özgürdür. Küçük kız, bir yıldızdan diğerine atlayarak uçağa geri dönmek siter ama düşer. Prens gelerek onu kurtarır. Onlar giderken, yıldızlar gökyüzüne doğru dağılmaya başlamıştır… prensin gezegenine giderler. Yere inerler ve gülü aramaya başlarlar. Küçük kız, ağaç kökleri arasında ilerlerken fanusun içindeki gülü görür. Gülü fanustan çıkartırlar; bir umut yaşıyordur diye ama gül ölmüştür.
Küçük prens eski çocuk haline döner. Kızla el ele tutuşarak gün doğumunu izlerler. Kız, uçağa biner ve evine doğru yola koyulur. Eve gider ve annesi odasına girdiğinde kız, hiçbir şey olmamış gibi dişlerini fırçalayarak odaya girer. Hastaneye giderler. Hastanenin kapısında annesi, küçük kıza sarılır ve beraber içeri girerler. Küçük kız yatağa yaklaşınca; ihtiyar, geldin mi diye sorar. Şakalaşırlar, kız bir hediye paketi uzatır ihtiyar açar, üzerinde küçük prensin resmi olan bir kitaptır bu. Bunu sen mi yaptın der ihtiyar. Büyüdüğün zaman mükemmel bir yetişkin olacaksın der. Sohbet ederler ve anne kız evlerine döner, çatıda kızın annesinin aldığı teleskopla yıldızları izlemeye başlarlar ve birbirlerine sarılırlar.
Film; bu film, çocukların gerçekle hayali nasıl çok güzel birleştirerek kurguladıklarına örnektir. Buda bize beyinlerinin nasıl çalıştığını öğretir. Çocuk filmi gibi yapılmasına rağmen aslında yetişkinlere daha çok göndermesi var. Çünkü çocuk her zaman net ve açıktır ama yetişkinler komplekstir ve çocukları anlayamazlar. Gerçekleri perdelemişlerdir, duygularında ve düşüncelerinde… Bu filmi, herkesin izlemesini tavsiye ederim çünkü bizlere çocuklar hakkında çok şey öğreteceğine inanıyorum. Filmdeki metaforlar hem yetişkinler ve hem de çocuklar için oldukça açık. Algılaması zor değil. İzleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız. İyi seyirler…