09 Temmuz 2024 Salı
Halkın büyük çoğunluğu da milli maçları evlerinde seyretmek yerine dev ekranların başına koştular. Milli birlik ve beraberlik ruhunun ete kemiğe büründüğü bu çoşkulu kutlamalar ile yurtdışındaki Türkler arasında kurulan gönül köprüsü ile milli heyecan dalga dalga büyüdü ve bu durum birilerini fena halde rahatsız etti.
Ta ki Türkiye’nin Avusturya’yı elediği maçta galibiyet golünün sahibi Merih Demiral’ın bozkurt işareti yapması bazıları için bardağı taşıran son damla oldu ve suratlarının asılmasına, Milli Takımın başarılarına açık açık üzülmelerine neden oldu. Hollanda maçında da ile ülkemizin tek golünü atarak 1-0 öne geçiren futbolcunun da dua etmesi adı koyamadığım bu güruhun yarasına tuz biber oldu…
Kimisi Ebrar Karakurt’u kutsarken, Bozkurt işareti yapan futbolcumuzu günah keçisi yapma gayretine girişti…
Bir insan doğduğu büyüdüğü, suyunu içtiği, bayrağının gölgesinde uyuduğu, okullarında okuduğu ülkesinin Milli Takımının futbolda elde ettiği başarılarını nasıl hazım edemez ve attığı gollerden sonra suratı düşer…
Bunun adı muhalefet falan değil… Düpedüz isimlendirmekte zorlandığım, ahlaki olarak hiçbir yere sığdıramadığım sadece “Beyaz Türkler” ironisi ile açıklanabilecek vahim bir durum…
Aslında bu güruh kimi zaman manipülasyon, kimi zaman yalan dolan, kimi zaman da görmezden gelerek bunu hep yapıyor…
Türkiye’nin azımsanamayacak desteği ile Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı elde ettiği Dağlık Karabağ zaferi sonrası bu galibiyeti hazım edemeyen birisi çıkıp;” Hayır ola Türkiye savaşa girip galip mi oldu ki seviniyorsunuz?” diye biliyor… Türkiye’nin İHA’sını Sİ HA’sını maket bunlar diye yok sayabiliyor.
Futbol Milli Takımının başarılarına da üzülüp, yapılan bozkurt işareti üzerinden mıcırık çıkarıp kendince üzülecek ortamı yaratıyor ve ırkçılık yapılıyor diye saçmalayabiliyor…
Bu durumun iktidar ve muhalefet ile bağlantılı bir durum olduğunu hiç düşünmüyorum. Çünkü ülkenin muhtelif yerlerinde iktidar ve muhalefete ait belediyeler tarafından kurulan dev ekranlarda ülkesini seven iktidara ve muhalefet seçmenlerinin aynı heyecan içinde ortaklaşa nasıl sevindiklerine bizzat şahit olduk.
Fil dişi kulelerinde, senaryo yazıp manipülasyon yapmak üzere fonlandıkları mercilerin propagandasını yapmakla mükellef olanlar nam-ı diğer “Beyaz Türkler” burunlarından soluyor ve yüzleri Çarşamba pazarına dönüyor…
Sesleri çok çıksa da sağdan saysan da soldan saysan da sayıları iki elin parmaklarının sayısını geçmeyen, bu güruh aslında kendilerini iyice deşifre ediyorlar aslında.
Bu güruhun göbek bağlarının nereden kesildiğini görmek için Türkiye Milli Takımının EURA 2024 elendiği
Almanya’da oynanan son maça bakmak gerekir aslında…
Türkiye’nin elendiği son karşılaşmadan sonra bir grup PKK yandaşı, paçavraları ile Almanya sokaklarında Türkiye elendi diye sevinç gösterisi yaptılar… Birçoğunun doğduğu, büyüdüğü, cebinde kimliğini taşıdığı ülkenin takımının elenmesine üzülecekleri yerde sevinç çığlıkları atmaları nasıl izah edilir varın siz karar verin…
Bu durumda “Başaramayacaksınız” sözcüğünü çok seviyorum…Bu ülkenin birliğine beraberliğine hiçbir şey yapamayacaksınız… Bu ülke insanı iktidar ve muhalefet mensubu ile herkes ülkesini seviyor. Bazılarının zoruna gitse de ülkesinin başarılı olması onu mutlu ve bahtiyar ediyor…