Dünyamızın başına bela olmuş/edilmiş küresel bir salgın var. Her gün binlerce insan hayatını kaybediyor. Yaşantımıza ancak bir dizi kısıtlamalar ile devam edebiliyor, insanlar sokağa çıkamıyor, çıkanlarda yüzlerine maske takmak, sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına uymak zorunda.
Hal böyle iken ilerlemiş yaşı nedeniyle risk grubunda olan Dünya Katoliklerinin Lideri Papa; Iraklı yetkililerin ziyareti ertelemesi yönündeki ısrarlara rağmen, yapılan uyarıları dikkate almadan riskli ve güvenli olmayan Irak’ı ziyarete etti.
Normal şartlarda dikkat çekmeyecek, olağan karşılanabilecek bu ziyaret kritik bir dönemde ve kritik bir zamanda kan gölüne döndürülmüş Irak’a yapılması dikkat çekti. Papa’nın ziyaretin anısına ülkemizin Güneydoğusunun bir kısmını da içine alan küreselcilerin hayalindeki Mezopotamya haritası üzerine Papa’nın fotoğrafının olduğu hatıra pulu basılması, Irak’taki bütün etnik unsurları kapsayan bu ziyarette Türkmenlerin yok sayılması gibi dikkat çeken bu enteresan ziyaret ile ilgili durup, düşünmek gerekiyor.
Durup, düşünmek.
Durup ve düşünmek öncelikle yapması gereken tabii ki bu coğrafya üzerinde yaşayan bizleriz. Yani İslam ülkeleri… Bazı İslam ülkelerinin içine düştükleri bilinen çaresizlikleri nedeniyle “atı alan Üsküdar’ı geçtiği” için üzülsek, sıkılsak ve kabul etmekte zorlansak da mevcut şartlarda “geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye” demekten başka şimdilik elimizden maalesef bir şey gelmiyor.
Bu nedenle bizim için de vakit geçmeden çözüm üretebilmeye muktedir olduğumuz zamanları boşa geçirmemek için PKK konusunda kalıcı bir çözüm bulmamız gerekiyor.
Papa Irak’a mantar toplamaya gelmediğine göre Güneydoğu sınırımızda yaşanan bu ziyaret ve bu ziyaretin anısına basılan hatıra pulundaki Güneydoğu bölgemizin bir kısmını içine alan, üzerindeki Papa fotoğrafı ile çizilmiş haritanın ne anlama geldiği sorusunun cevabını bulmak zorundayız.
Efendim yanlışlık olmuş, özür dilenmiş, miş miş te miş miş… Külahımız da yok, ama yine külahıma anlat diyelim ki yutmadığımızı anlasınlar.
Sınırımızın öbür yakasındaki bu gelişmeleri görmezden gelmek, yok saymak veya deve kuşu misali başımızı kuma gömmek ülkemizin küreselcilerin işgal planın içinde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bu nedenle ülkemize ayak bağı olmak üzere başımıza bela edilmiş, eli silahlı kanlı dış destekli terör örgütü PKK ve bunun uzantısı olan siyasi ve sivil toplum kuruluşlarının olduğu ve bunların varlığının ülkenin hayrına olmadığı gerçeği acıda gelse artık kabullenilmeli ve gereken yapılmalıdır.
“Her şeye rağmen Dünya dönüyor. Diyen Galileo misali ister kafanızı kuma gömün, ister kabul edin, ister kabul etmeyin; başımıza bela edilmiş çözmek zorunda olduğumuz PKK gerçeği ile birlikte yanı başımızda kurulmuş, sınırları genişletilmeye çalışılan bir Kürt devleti ve buna içte ve dışta bilerek bilmeyerek destek verenler var.
Her evden HDP’ye bir oy çağrısı ile şişirilmiş, korku ve baskı ile alınmış beş buçuk oydan pay alabilmek için PKK gerçeğini görmezden gelmek, yok saymak, evirmek, çevirmek, kıvırmak, şaklabanlıklar yapmak siyasi gaflettir. Ülkemizde kangren haline gelmiş PKK ile mücadele de sözde sandık ve seçim odaklı saçmalıklar yerine bir an önce milli çıkarlarımıza uygun çözümler üretmek ve uygulamamız gerekiyor.
Aklıselim düşünce sahibi ve milli hassasiyeti olan herkes Türkiye’de Kürt sorunu olmadığını, PKK ile Kürtlerin sorunu olduğu gerçeğini biliyor.
Bu sorunun şu anki çözümünün başlangıç ana merkezi ise HDP önünde nöbet tutan “Diyarbakır Analarıdır.” Diyarbakır Analarının talepleri dikkate alınmadan bu olayın iç yüzünün anlaşılması mümkün değildir. Zorla dağa kaçırıldığı dağda tutsak edilen bu anaların çocuklarının sanki PKK saflarına kendi istekleri ile katılmış birer militanıymış gibi reklam yüzü olarak gösterilmesine engel olamayan hiçbir çözüm, çözüm olmayacaktır.
Ülkemizdeki bütün siyasi partilerde, PKK ile arasına mesafe koyamayan, teröriste terörist diyemeyen siyasi oluşumlar ile aralarına mesafe koymalıdırlar. Yoksa siyasi arenada “bizim oylarımız ile orada oturuyorsunuz” ve “Mustafa Kemalin askerleri değil, generali olsanız ne yazar it sürüleri” benzeri birçok siyasi şımarıklığı içlerine sindirmek zorunda kalacaklar ve bu siyasi omurgasızlıklarını da tarih ve seçmen önünde açıklayamayacaklardır. Bunun yanında beş buçuk HDP oyundan oy devşirmek için havadaki uçan kuş ile uğraşırken tavadakinden de olacaklarını dikkate almalıdırlar.
Libya, Mısır, Suriye, Tunus Cezayir’de olduğu gibi Irak’ta bir günde bu hale gelmedi. Önce İran ile savaştırıldı, Kuveyt’i işgal etti. Sonra da yavaş yavaş, ilmek ilmek işlenerek, içlerindeki ayrılıklar kaşındı. İç çatışmalar körüklendi. Sonra da ABD Ordusu Irak’a demokrasi getirmek üzere işgal etti… Savaş tazminatı olarak bütün milli serveti ve kaynaklarına el konuldu. Sonrada birilerinin ayağına paspas edildi…
Bu nedenle ülke olarak milli birlik ve beraberlik konusunda çok hassas olmalıyız ki birileri olmadık zamanlarda ve aklı estiğinde mantar toplamak için bırakınız ülkemize destursuz girmeyi, aklına dahi getiremesin…
GÜNLÜK REYTİNG SONUÇLARI
25 gün öncePERŞEMBE REYTİNG SONUÇLARI
29 gün önceÇARŞAMBA REYTİNG SONUÇLARI
23 Kasım 2024SALI REYTİNG SONUÇLARI
23 Kasım 2024HAFTALIK REYTİNG SONUÇLARI
23 Kasım 2024