Tırnaklarını yiyen Cumhurbaşkanı…!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“GAP’ı Gaptırmam”

“Köprüyü yaptırmam, sattırmam”

Polemiklerine “Tırnaklarını Yiyen Cumhurbaşkanı” da eklendi.

İmamoğlu’nun:…“Tabii hizmeti konuşunca, heyecan duyuyorum. Çok heyecan duyuyorum. Dün, bir park açtık. Bugün buradayız. Yarın başka bir faaliyetimizi duyuracağız…

Açıkçası; beni Sayın Cumhurbaşkanı’nın takip etmesi mutlu ediyor. İcraatlarımızı ve bizi takip etmeyi çok seviyor. Bundan da gerçekten çok mutlu oluyorum. Şunu da hissediyorum: İçten içe sempati duyduğunun da farkındayım. Bu sempatisini de çok beğeni ile karşılıyorum. Hatta bir hayranlık duygusunun oluştuğunu hissediyorum. Aklından çıkmıyor. Biraz da sanki imreniyor gibi. Yani imrenerek izlediğinin de farkındayım. Vardır ya; çok imrenirsen tırnaklarını yer gibi izlersin…” Diye yaptığı konuşması tam anlamı ile ibretlik bir gündem oldu.

Çok değil on yıl önce denizin dolgusu yapılarak İstanbul’a kazandırılmış olan Maltepe Parkında İmamoğlu’nun hiçbir etkisi, katkısı ve emeği olmamasına rağmen sanki kendi fikriymiş de kendisi yapmış gibi sahiplenmesi, eseri İstanbul’a kazandıranlara teşekkür etmesi yerine akla zarar bir şekilde bizim aklımıza neden gelmedi diye tırnaklarını yiyerek kıskançlıkla kendisini izlediğini söylemesine/söyleyebilmesine…! Diyecek hiçbir şey bulamıyorum.

Marmara Denizinde yaşanan musilaj tehlikesi nedeni ile hayati önemi bir kez daha anlaşılan, “Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisinin” “Temel Atmama Töreni” gibi bir saçmalık ile iptal ettiği töreninde ifade ettiği gibi “yaprakların beni alkışladığını hissediyorum.” sözleri ile dışa vuran ruh halinin bir tık ilerisi olan klinik durumun göstergesi olan bu durum tehlikeli bir boyuta doğru yol almaktadır.

Bundan on yıl önce bugün devede kulak misali tenis kortlarını yeniledikleri için açılış töreni yaptıkları Maltepe Orhangazi Parkı yoktu. Bu Park; İmamoğlu’nun bizim aklımıza niye gelmedi (!) diye kıskançlıktan tırnaklarını yediğini söylediği Cumhurbaşkanı tarafından hizmete sokulmuştu. Parkın yapım aşamasında deniz dolgusu çalışmaları; çevre, tusunami, deprem, hayvanlar, ağaç, rant gibi bilindik sloganlar ile karşı çıkılmış, taş, sopa saldırıp, hafriyat kamyonlarının çalışmaları alışıldık görüntüler ile engellenmişti.

O günlere ait bilgileri tazelemek için konu ile ilgili yapılmış paylaşımları noktasına virgülüne dokunmadan aktarmak istiyorum:

…“Uzun sahil şeridiyle özellikle Anadolu yakasında yaşayanların sevdiği ilçe Maltepe’nin üç yıllık belediye CHP’li Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin sıkıntılı…en büyük sıkıntının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Maltepe Sahil Dragos kesimine yapılan dolgu alanı olduğunu söyledi. 9 yıl önce -Çrş 06  Hzr 2012, 01:28

Buda yeni bir IBB rant projesidir. Maltepe halkına sormadan Maltepe’de boyle bir proje yapmaya kimsenin hakkı olmamalıdır. 8 yıl önce – Prş 14 Hzr 2012, 09:08

Maksat çevre, imar vb.. kaygılar değil, bunlar sadece işin tribünlere oynanan tarafı.Maksat ” benim adamım yapmayacaksa bu işi, benim adamım rant yemeyecekse, kimseye yar olmasın” yabaniliğidir.

Sokaklardan toplanan kedilerin kayalık alanlara atıldığını, inşaatın başlamasıyla birlikte de kedilerin ölüme terk edildiğini iddia eden hayvanseverler, inşaat yetkililerinin kedileri alandan çıkarması için eylem yaptı. İnşaat alanında toplanan yaklaşık 100 kişilik grup, iş makinelerinin ve hafriyat kamyonlarının geçişini durdurdu.Hayvanseverler, yetkililere, “Kedileri ölüme terk etmeyin” diye seslendi. 8 yıl önce – Çrş 07 Ksm 2012, 12:57

Yapılan paylaşımlara sanki bu günleri görüyormuş gibi: “Hani şu protestocular var ya. Şu sahil düzenleme işi bitsin, en çok onları gezip eğlenirken göreceğiz oralarda. Tecrübe konuşuyor.” Diye  düştüğü not belki bazılarına kapak olur.

O zaman Maltepe Sahilindeki kediler için eylem yapan hayvan severler ve muhalifler bugün adalardaki atlar gibi kayboldular. Sadece “Kanal İstanbul’a” karşı yapılan protestolarda ortaya çıkıyorlar.

Acaba diyorum, “Kanal İstanbul” faaliyete geçtiği zamanda, Maltepe Orhangazi Parkında olduğu gibi karşı çıktıkları kanalın üzerine yapılacak köprülerin korkuluklarını boyadıkları zaman tören yaparlar mı?

Kanal İstanbul’un üstüne çöküp, bugün yaptıkları muhalefeti, engellemeleri ve tehditleri unutup, Kanal İstanbul’u yapanlarla dalga geçer gibi bu hizmetler bizim aklımıza neden gelmedi diye kendilerini kıskandıkları için tırnaklarını yediklerini söylerler mi?