09 Temmuz 2024 Salı
Kılıçdaroğlu’nun “bu da nereden çıktı?” dedirtecek tarzdaki ilginç ve ısrarcı bir çıkışı ile yaptığı erken seçim çağrısı beraberinde birçok soruyu ve bir dizi tartışmayı da ülke gündemine taşıdı…
Elbette ki demokrasilerde iktidar ve muhalefetin her zaman erken seçim çağrısı yapması veya erken seçime gidilmesi gayet normaldir. Anormal olan yangından mal kaçırırcasına, telaş içinde, canhıraş bir gayret ile can simidine sarılır gibi seçime girecekleri adayın dahi belli olamadığı ve göze çarpan bir hazırlıkları da olmadığı halde erken seçimin dillendirilmesi halk arasında ve siyasi çevrelerce merak uyandırdı.
Dünyamız da ve ülkemiz de nerede duracağı, hangi sonuçları doğuracağı henüz bilinmeyen korona virüs salgını var iken, işyerlerinin kapalı, kısıtlamaların, yasakların olduğu bir dönemde durduk yerde ilginç ve dikkat çekici bir telaş ile yapılan erken seçim çağrısı inandırıcı görülmediği gibi gerçekçi de bulunmadı.
Bugün erken seçim kararı için harekete geçilmiş olsa, konunun meclis gündemine gelmesi, erken seçim kararı alınması, hazırlıkların tamamlanması ve sandığın seçmenin önüne konulması süreci en az altı ay gibi bir süreye
tekabül eder ki o zaman da ülkemizin iklim ve kış mevsimindeki ulaşım şartları dikkate alındığında seçim yapmaya müsait olmadığı için erken seçimin yapılması 2022 Nisan/Mayıs aylarına sarkar. Ki o zaman da normal seçim
tarihine bir yıl gibi çok kısa bir süre kaldığı için erken seçim kararı anlamını
yitirmiş olur.
Muhalefetin topluma güven verememesi, çözüm sunamaması, İttifak içinde ve seçmenleri arasındaki HDP handikabı, bunun yanında aynı seçmen tabanına hitap eden, bir önceki seçimde yabana atılmayacak oy almış İnce’nin ve Sarıgül’ün çıkışları, belediyelerdeki başarısızlıklar gibi nedenler ile işin çamuru çıkmadan bir an önce gündem değiştirip ört bas edelim telaşı ile son çare olarak erken seçim kartını oynadığı şüphesini gündeme getirdi.
Yaptıkları/yaptırdıkları anketlerde dahi AK Partinin oyunun düşmesine rağmen kendi oylarının artmadığının aksine oy kaybettiğinin farkında olan ve bunu da gizlemeyen bir muhalefetin neden ısrarla erken seçim diye heyecanlandığına dair kamuoyuna net bir şekilde makul bir açıklama yapmak zorundadır.
Gerçekler ile yüzleşmek yerine “iktidara geliyoruz” mutlu yalanı ile tabanlarındaki kopmaları önlemek, belediyelerdeki başarısızlıkları ve yolsuzlukları perdelemek ve gündem değiştirmek için son çare olarak erken
seçim çağrısı yapıldığına dair genel bir kanaat oluştu.
Yapılan anketlerde AK Partiye oy verdiği halde hangi partiye oy vereceksin sorusuna, ülkede her şeyin süt liman olmaması, parti teşkilatlarındaki rahatsızlıklar, ortaya atılan iddialar ile ilgili cevap bekleyen sorular gibi nedenler ile kararsızım cevabını verenlerin, erken seçim kararı alındı buyurun sandığa denildiği zaman kime oy vereceği belli olmadığını beyan eden kararsız diye isimlendirilen kesimin kime oy vermeyeceği kesin bir şekilde belli olduğu
unutulmamalıdır.
Milli ve manevi hassasiyetleri olan kararsız seçmen diye adlandırılan bu kesimin PKK ile arasına mesafe koyamayan HDP ‘nin içinde olduğu ve kıyısından köşesinden desteklediği, İslam dini, inancı, mabedi ile sorunu
bulunan veya şimdiye kadar bir türlü sorun yaşamış hiçbir adaya ve ittifaktaki partiye oy vermesi mümkün değildir.
Bu imgeyi 06.06.2021 tarihinde Afyon-Güney beldesindeki seçiminden önceki propaganda çalışmalarını, seçim sonuçlarında ortaya çıkan oy oranları ve sonrasındaki yaşanan gelişmeleri tarafsız bir gözlem ile tahlil edildiğinde daha iyi anlaşılacaktır.
Ara seçim yapılan Güney beldesi köy tüzel kişiliğine dönüştürüldüğü için yöre halkının ve dolayısı ile seçmenlerin AK Partiye karşı belli bir tavırları ve kırgınlıkları vardı. Propaganda süresince de Millet İttifakı üyesi partilerin
Genel Başkanları da dahil olmak üzere gruplar halinde bu kırgınlık ve son günlerdeki gelişmeler üzerinden oy devşirilmek üzerine kurgulu etkin hırçın bir propaganda yürütüldü.
Bütün bunlara rağmen Cumhur İttifakından MHP’nin girmediği seçim de 1.704 kişinin oy kullandığı seçimde:1.021 Oyu AK Partinin, 504 Oyu BBP, 7 Oyu YRP olmak üzere Cumhur İttifakını toplamda:1.532 oy aldığı Millet
İttifakından 5 partinin ise toplamda sadece :73 oy alabildi. Sadıktan çıkan resmi seçim sonuçlarını beldenin 2000 seçmeli dar bir alan olduğu için ülke geneli için sonuç çıkarmaya yeterli olmadığı, ancak anketlerden daha somut ve sağlıklı sonuçlar içerdiği gerçeğini atlamadan ısrarcı bir dil ile gündeme getirilen erken seçim çağrısı ile birlikte sandıktan çıkan sonuçları doğru okumak ve tahlil etmek bu konuda doğru fikri kısmen de olsa
verecektir.
Bu seçimleri neresinden okursanız okuyun, ortaya Türkiye’nin eski Türkiye olmadığı, iktidarı Biden, anketlerin veya karanlık dehlizlerde yapılan pazarlıklar ile değil de halkın sandıktan çıkan oyları ile belirlediği gerçeğini çıkacaktır.