09 Temmuz 2024 Salı
Hepimizin merak ile beklediği seçimin tarihi açıklandı. 14 Mayıs 2023 tarihinde Türkiye sandık başına gidecek, tercihini yapacak ve son noktayı koyacak.
Yalnız erken seçim diye ortalığı yıkan ve seçim tarihi açıklandığı zaman adaylarını açıklayacağını söyleyen 6+1 Masası henüz adaylarını açıklayamadı.
Adaylarını açıklayamadıkları gibi birde henüz üzerinde anlaştıkları bir isim olmadığından 6+1 Masasının adaylık konusu her geçen gün çözümsüzlüğe doğru derinleşerek karmaşık bir hal almaya başladı.
Ortaya çıkan bu karmaşık görüntü ise seçmen ile parti tabanları nezdinde oyalandıkları hissine neden olduğu için 6+1 Masasının hanesine eksi olarak yazılıyor.
Dostlar alışverişte görsün hesabı alayı vale ile toplanıp, “Kendi başını bağlayamayanın gelin başı bağlamaya kalkması” misali denizi görmeden paçaları sıvaması, siyasi serap ile hayal arası bir durum ile karar almak için dokuz saat, on saat süren toplantılarda, kimin, kimin kontenjanından hangi makama geleceği gibi “Havanda su dövülmesi” gibi boş işler çok tepki topluyor. Bununda halktaki karşılığı siyasi beceriksizlik olarak görülüyor.
Bu nedenle de Masanın fanatik holiganları, futbol taraftarlarının tribünlerden takımlarını gayretlendirmek için “Gol… gool… haydi gooll” tezahüratı benzeri bir durum ile “Hadi artık adayınızı belirleyin” Diye baskılarını arttırmaya başladılar.
Masadakiler de şimdiye kadar adaylarını belirleyemedikleri için falanca tarihte açıklayacağız, fişmanca tarihte karar alacağız gibi ötelemeler ile seçmeni meşgul edip günü kurtarma gibi beyhude bir gayretin içine girdiler…
Oysaki partilerin içinde ve taraftarları arasında bu durumu:
“6+1 Masası adayını 30 Şubat’ta açıklayacak…!
Adayınızı seçimden önce mutlaka açıklayınız…!
Ey aday! geldiysen 6 kez masaya vur…!”
Diye tiye almaya başladılar…
Aslında Millet İttifakında adı konulmamış garip bir durum ve açıklanamayan bir hal var. Daha önce adayımız yıpranmasın diye açıklamıyoruz, seçim tarihi açıklandığı gün adayımızı açıklayacağız diye beyan edilmesine rağmen şimdiye kadar Masadan beyaz duman tütmemesi ve yakın bir zamanda da tütme ihtimali de görülmemesi hiçte hayra yorumlanacak bir durum olmadığının herkes farkında.
Birde bunun yanında henüz aday ismi üzerinde mutabakat sağlanamadığı halde Kılıçdaroğlu’nun şark kurnazlığı ile kendisini Masanın adayı imiş gibi davranması diğer partileri figüran durumuna düşürdüğü için diğer partilerin tabanlarında hayli rahatsızlık yaratmaya başladı.
Son olarak da aday sorununun nasıl çözüleceğini ve adayının kim olacağını Masadaki partilerin liderleri de dahil olmak üzere kimsenin kesin ve net olarak hiçbir şey bilmiyor olmasına rağmen, sanki Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleşmiş gibi ofis yeri kiralamaya kalkışması ve yardım kampanyası alt yatırımını yapmaya başlaması çok büyük bir tepki topladı.
Diğer partiler Masanın okey masası olmadığını, kendilerinin de masa başında beleş çay içmek için bekleyen yancılar gibi değerlendirilmemesi gerektiğini dillendirmeye başladılar.
İsmi Masanın Cumhurbaşkanı adayları arasında geçen Mansur Yavaş, adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıklayıp kispete vurdu. CHP’de aynı hareketi İmamoğlu’nunsan bekliyorlar ama siyasetin şımarık çocuğu ele avuca sığmıyor.
Artık bu şartlarda kimse Masadan telli duvaklı aday açıklamasını beklemesin. İmamoğlu- Kılıçdaroğlu arasında adı konulmamış gizli adaylık mücadelesi kıran kırana devam ediyor. Nasıl sonuçlanacağını ise kimse kestiremiyor.
CHP tabanında hazıra konmakla suçlanan İmamoğlu; Kastamonu, Bursa ve Bilecik illerinde mantar toplamak amacıyla dolaşmıyor.
Masanın mimarı Kılıçdaroğlu ise 6+1 Masasını bu kıvama ben getirdim, %25 oyun üzerine diğer partilerin oylarına da çökerek kazanma ihtimal hesapları ile Masayı kimselere kaptırmam diretmesine devam ediyor.
İkili arasında bir orta yol bulunur mu, bulunursa nasıl bir yol bulunur bu konuda hiç kimse net bir şey söyleyemiyor. Masanın namusu bizden sorulur diyen mahallenin holiganları ise “Vurun Söyletmeyin Timi” kurdular.
“Vurun Söyletmeyin Timi’nin” son suikastı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’ya yapıldı. Bunun yanında Halk TV’de program yapan, iki kişinin “Türkiye’yi değil ama CHP’yi kurtaracağız mahiyetindeki konuşmaları dışarı sızdırdıkları için programlarına son verildi…
Kıyasıya mücadelenin devam ettiği Masada aday isminin 13 Şubat’ta Saadet Partisinin ev sahipliğinde yapılacak toplantıda açıklanması bekleniyor.
Temel Karamollaoğlu Millî Görüş geleneğinden gelen ama şimdilerde değişik sulara yelken açmış rektefe edilmiş eski bir siyasetçi. Ev sahibi ve Masanın en yaşlı bilgesi ayrıcalığını kullanıp Masayı papatya demetleri ile donattıktan sonra anlaşma olmaması halinde kapıyı kilitleyip: “Artık adayı açıklamak zorundayız. Papatya falı ile de olsa artık bu işi bitirelim ve beyaz dumanı tüttürelim.” Diye diretmesi hiç sürpriz olmaz.
Her ne kadar Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yeşim Karadağ: “Aday ile ilgili sürprizlere hazır olun…” demiş olsa da bundan sonra Masa ile ilgili hiçbir gelişme sürpriz olmayacaktır.
Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan üçlüsünün siyasi reddi miras yaparak bugünkü siyasi kulvarları ile yeni kulvarlarındaki duruşlarını gördükten sonra ve Kılıçdaroğlu’nun, CHP Genel Merkez Binasına “Yeter Söz Milletindir.” afişini astırdığına, CHP’nin ülkücüleri olduğu ifadelerine şahit olduktan sonra diğer sürprizler inanınız insanımızı artık şaşırtmıyor.
Kılıçdaroğlu’nun mavi boncuk dağıtırken muhafazakâr ve mütedeyyin insanlara şirinlik olsun diye dile getirdiği başörtüsünü güvence altına alalım önerisine Cumhurbaşkanının gelin konuyu anayasal güvenceye alalım teklifi karşısındaki 6+1 Masasının tavrını gördükten sonra da 15 Mayıs sabahı ülkeyi nasıl bir gün bekliyor diye sormadan edemiyorum.
Aslında pek aceleye gerek kalmadı. Nasıl ki sabırla “İnek doğuruncaya kadar beklemişsek şimdi de süt pişinceye kadar da elimiz mecbur bekleyeceğiz.” Allah ömür verirse de hep beraber önce 6+1 Masasının adayının kim olduğunu öğrenecek, sonra da 15 Mayıs sabahı nasıl bir güne uyandığımızı göreceğiz…