13 Kasım 2024 Çarşamba
Merhaba arkadaşlar. İlk yazımı yazıyorum. Umarım beğenirsiniz. Konumuz son yıllarda artarak büyüyen Youtube çılgınlığı.
İlk olarak şunu söyleyeyim :
Youtube ilk çıktığında eğer farketmiş olsaydım,şuanda acayip zengin bir adamdım. Samimi söylüyorum. arkadaşlar 90’lı yılların sonlarında Antalya’da kuzenimle beraber sürekli bilgisayarda oyun oynardık. Saatlerce odayta kapanırdık. Hatta o kadar dalardık ki oyuna sevgili ağabeyim içeri girdiğinde az yerimizden fırladığımız olmamıştır. En çok severek ve hissederek oynadığımız oyun resident evil 2 olmuştur. (Remake değil tabiki sene 1999 ama remake de oynadık sonradan kaçar mı ). Hiç unutmuyorum oyunu bitirmemize az bi bölüm kala bi sahne vardı ve karakterin yami Leon’un trene atlaması gerekiyordu kuzen oyuna ok adar dalmışki koluma sarılıp atlasana abi trene atlasana diye beni titreterekten sallamaya başladı. Halbuki videoydu. Hala hatırlar güleriz.İşte akadaşlar o sıralar youtube diye bir şeyin ve de letsplay in ne olduğunu bilip doğal halimizi çekebilseydik Enes Batur ‘un koltuğunda biz oturuyor olurduk. Şaka bir yana gerçekten bu platformun yükselişi başak hiç bir başarı öyküsüne benzemiyor. Çok hızlı emek gerektiren ama bir o kadar da herkesin ulaşabileceği bir platform. Çok sayıda içerik kolay bir şekilde önünüzde.İstedğiniz her bilgiye kolayca ulaşabilirsiniz. Ben kendi şahsıma artık hiç tv izlemiyorum. Sürekli youtube dan içerik takip edip Netflix ve diğer platformlardan yabancı dizi izliyorum. Eveet bütün iyi yönlerini saydık.Biraz da eksi taraflarını dökelim. Youtube son çıkışlarıyla müzik piyasasına da hakimiyet getirdi. Eskiden şarkıcı olmak insanlar Unkapanı’nı dolaşırken şimdi w.w.w. komlarda geziyor. Ve insanlarımızda buna büyük bir talep var.Yakışıklı kardeşlerimiz, güzel ablalarımız teknolojinin verdiği imkanlarla seslerinin arkalarına hareketli müzikler kaynatıp olmayan sesleriyle şarkı söyleyip video çekiyorlar. Ve genç arkadaşlarımız sayesinde inanılmaz izlenme rakamlarına ulaşıyorlar.
Geçen sene benim yedi yaşındaki kızımın okuma bayramındaki gösterdiği performansla bir klip çekmiş. Resmen heceleye heceleye kafiyeli sözleri tekrar tekrar söylüyor. Ses yok,yorum yok hiç bir şey yok. Ama süper über yorumlar izlenmeler alıyor. Bunun nedeni de daha önce içeriklerinin sevilmesi. Öyle bir algı oluştu ki bu şarkıyı beğendiğini sanan bu şarkının hüzel olduğunu zanneden milyonlarca insan var. Ben şahsen ben fero yı beğenen adamın müzikten sesten ve kaliteden kesinlikle anlamadığından adım gibi eminim. Ama sürekli gösterim şarkısında Demet Akalın’ın adının geçmesi insan algılarıyla oynamanın beğeniyi nasıl tetiklettiğinin kanıtıdır. Özelikle arkasına çocuk kitleleri alan yayıncılar, içeriklerinde hiç bir özel şey olmadığı halde inanılmaz rakamalar elde edebiliyor. Hem maddi hem izlenme anlamında. Bu büyük oluşumunda nemalanmak isteyen şirketler de bu yayıncılara muslukları açıp tüm imkanlarını sunuyorlar. Geçen kızım izlerken rastgeldim.Genç bi yayıncı Dubai deki otellerde 1 hafta kalıp otelleri A dan Z ye tanıttı.Tsbi ki cebinden bir kuruş çıkmadı.Tamam ok reklamın iyisi kötüsü olmaz. Ama bu adamın izleyici kitlesinden kaçı Dubai ‘ye gidebilir. Orda tatil yapabilir.Aynı arkadaş Dünya Kupası maçını da kız arkadaşıyla beraber bedava izledi. Böyle çok fazla örnek var.Ama ben anlamıyorum anlayan varsa beni bilgilendirsin. Sonuç olarak :
Youtube çok yönlü bir platform
Her türden içeriği sahip. Çok kaliteli içerikler olduğu kadar izlemenin sadece zaman kaybı olduğu o kadar fazla içerik var ki. Ama içerik sahipleri kaşları gözleri sayesinde genç kitleleri de arkasına alıp çok yüksek gelirler ve fırsatlar elde edebiliyor. Ben şahsi fikrim olarak doğru kullanıldığında insanı her yönüyle geliştirip ayrıca çok güzel zaman geçirmesini sağlayabilecek bir platfrom olduğuna inanıyorum.
Off ya ilk yazıdan çok uzattım.Umarım sonuna kadar okuyan birileri çıkar.