13 Temmuz 2024 Cumartesi
Sosyal medya gerçekten yalan bir dünya, bazen sizin için hiç anlamı olmayan veya içi boş ilişkilerle şov yaptığınız, yanında dost hissetmediğiniz ama orda kalplerle paylaşımlar yaptığınız bir ortam çoğu insan için.
Aynı şöhret dünyası ve Tv gibi aslında, herkes kamera önünde ay canım cicim ama kayıt bitti dendiğinde ölse umrunda değil gibi…
Bu şekilde de uzun süre insan ruhunun zehirlenmemesi ve zarar görmemesi çok zor. İlişkiler veya bazı şeyler özel olmalı, iki kişi arasında olmalı… Her şey açıkça yaşandığında gerekli gereksiz herkese de söz ve yorum hakkı vermiş oluyorsunuz.
Kendi kendinizin magazini oluyorsunuz adeta. Sonra da of pof diye bunalıyorsunuz. Ünlülerden ele alalım; bazı ünlüler her şeylerini kendi paylaşıyor sonra da gelen yorum ve yapılan eleştrilere ateş püskürüyor.
Tabii ki hakaret ve nefret içeren yorumları savunmuyorum ya da O’da paylaşmasın o zaman, demiyorum ama buna ortam ve malzeme verme oranından bahsediyorum. Yani bazı ünlüler bu sektörde yıllardır olmasına rağmen asla yakalanmıyor, görülmüyor ya da bir skandala karışmıyor…
Bundan bahsediyorum. Sosyal medya iş arkadaşı, akraba, arkadaş, eski sevgililer vs birçok insanla etkileşim içinde olduğunuz bir alan. Bazı insanlar iş veya okul ortamını özellikle eklemez özel hayat gizliliği adına. Ben de kişisel olarak bunu destekliyorum ama herkesin kendi tercihi tabii ki ama elinde her zaman telefonu konserde saatlerce çekim yapan biri ya da her güzel anda hadi foto çekelim diye anın büyüsünü kaçıran biri pek de sevimli değil aslında…
Kendin için mi yaşıyorsun yoksa insanlara bir şey kanıtlamak için mi? Kanıtlamak istediğin ne? Mutlu bir hayatın olduğu mu? Peki neden kanıtlamak istiyorsun? Çok sevdiğim ve beğendiğim 13 yıllık evli ve çocuklu tanıdığım bir çiftin ayrılık haberini büyük bir skandal içeren paylaşımla instagramdan öğrendim geçen gün. Çok şaşırdım… Hergün mutlu fotoğraflar paylaşan, aşklarını ve yuvalarını gösteren bu aile nasıl birden bu duruma geldi diye şaşırdım.
Aynı şekilde eskiden tandığımve sosyal medyada epey popüler ve mutlu bir hayat gösteren bir kadın da böyleydi…
Ailesi ile arası tamamen savaş alanı, romantik ilişkileri hastalıklı, gerçek bir tane bile arkadaşlığı yok, her ne ortama girse kriz ve kavga çıkarıyor ve çalıştığı işte de hiç sevilmeyip ilaçlar alarak gidiyor ve en sonunda kendini kovdurtma durumuna gelmişti…
Sosyal medya ile kendini uyuşturuyor. Oraya bakıp hayatındaki sorunlarla yüzleşmekten kaçıyor ve orda yarattığı kendine aşık şekilde takılıyordu. Düzenli psikoloğa gidiyordu ama içindeki boşluk ve sorunu bulamıyordu, kimseye ve hiçbir yere ait hissetmiyorum diye ağlıyordu neden sizce?
Şeyma’ da benzer bir örnek belki… Bu tarz profiller çok fazla günümüzde. Bu arada buna benzer bir film vardı kayıp kız diye…
Kadın hırslı ve idealist biriydi, kendi başaramadığı ve içinde kalan şeyleri anlattığı bir çocuk masal kitabı yazıyordu seri halinde. Orda ailesinin ve kendinin ondan beklediği tüm başarı ve ödülleri kazanıyordu… Belki bizim instagramlarımızda kendi masal kitaplarımız olmuştur kim bilir?